Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen organize suç örgütüyle ilgili hazırlanan iddianame, insan ticareti ve yasa dışı evlat edinme operasyonlarına dair korkunç ayrıntılar ortaya koyuyor. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmada, çetenin yeni doğan bebekleri hedef aldığı, zor durumdaki aileleri kandırarak bebeklerini yasa dışı yollarla başka ailelere sattığı iddia ediliyor. İddianamede çetenin, maddi sıkıntı içindeki ebeveynleri hedef alarak bebeklerin kimlik ve kayıt işlemlerini manipüle ettiği detayları yer alıyor.
İddianameye göre, çete üyeleri yeni doğan bebeklerin biyolojik ailelerinden alınmasını sağlamak için tehdit ve şantaj gibi yöntemler kullanmış. Bebeklerin kimlik bilgilerinin değiştirildiği ve sahte belgelerle başka ailelere verildiği belirtilirken, savcılık bu organizasyonun geniş çapta faaliyet gösterdiğini, farklı illerdeki hastaneler ve doğum merkezlerinde bağlantılarının olduğunu ortaya koydu. Çetenin, doğum yapan annelerle iletişime geçerek maddi ve manevi destek sağlama bahanesiyle güven kazandığı, ardından da bebekleri yasa dışı yollardan alarak kar amaçlı bir insan ticareti ağı kurduğu iddia ediliyor.
Soruşturma sürecinde, örgütün bu yasa dışı evlat edinme sürecini gizlemek için sahte belgeler hazırladığı ve ailelere “gizli kalması gerektiğini” söylediği tespit edildi. Bebeklerin biyolojik ebeveynlerinden sahte vaatlerle alınarak başka ailelere verilmesi sürecinde, çete üyelerinin tehdit ve baskı yöntemlerini sıklıkla kullandığı, özellikle genç ve ekonomik zorluklar yaşayan ailelerin hedef alındığı belirlendi. İddianamede, çetenin yasa dışı faaliyetlerinin yalnızca bebek satışıyla sınırlı olmadığı, aynı zamanda sahte kimlik ve belge düzenlemeleriyle devlet kurumlarını da yanıltmaya yönelik adımlar attığı ifade ediliyor.
Savcılık, çetenin lideri olduğu iddia edilen kişilerin ve çete üyelerinin bu insan ticareti organizasyonundan elde ettikleri kazançları aklamak amacıyla çeşitli finansal yöntemler kullandığını belirtti. Yasa dışı gelirlerin farklı hesaplara aktarılması ve izlerinin silinmesi için sahte hesaplar kullanıldığı bilgisi de iddianamede yer aldı. Ayrıca, çete üyelerinin hastanelerle bağlantılı oldukları, doğum kayıtlarına müdahale ederek bebeklerin biyolojik kimliklerini değiştirdikleri iddia ediliyor.
Bu korkunç iddianame, toplumda büyük bir infial yaratarak insan ticareti ve yasa dışı evlat edinme konusundaki duyarlılığı artırdı. Yenidoğan Çetesi’ne yönelik yasal süreç devam ederken, bu tür suç organizasyonlarına karşı yasal önlemlerin daha da güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Toplumun hassasiyetle takip ettiği bu davada, mağdur ailelerin adalet arayışı sürerken, iddianameyle ortaya çıkan dehşet verici detaylar, güvenlik güçlerinin ve adli makamların bu tür suçlara karşı daha etkin adımlar atmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.